Kahraman Hikayeleri

30-04-2025 22:25
Kahraman Hikayeleri

Kahraman Hikayeleri 

Hayatta karşımıza çıkan ve sevmeye karar verdiğimiz bazı şeylerin zaman zaman sevdiklerimiz, arkadaşlarımız, özetle etrafımızdaki insanlar ya da toplum tarafından bir şekilde beğenilmediğini veya takdir edilmediğini mutlaka hepimiz hissetmişizdir.  Bu oyunları oynuyorsun da ne oluyor, 22 adam bir topun peşinde, ve kişisel favorim olan “çoluk çocuk işlerinden sıkılmadın mı” verebileceğim bazı örneklerden.  Bu sığ ve kapalı bakış açısıyla belki çok uzun süreler mücadele ediyoruz bazen de mücadeleyi bırakıp “ya küçükken bakıyordum o işlere” saflarına hemen geçiyoruz. 

Bugün tam da bu kaçmaktan en çok korkan insanlar için gerçek bir liste düzenledik. Hayatın tam içinden olayları anlatan çizgi roman hikayeleriyle 2022’nin Mart ayına merhaba diyoruz. 

10 – Tetris : The Games People Play 

Tetris’i bu dergide anlatmanın anlamı yok eminim  Ama yine de Sovyet’lerden çıkan bu 80’ler harikası bir kaç jenerasyonu etkisi altına aldı ve hala kimi insanların rahatlamak için dönüp dönüp oynadığı bir fenomen.  Bu oyunun tarihini, gelişimini ve etkisine aldığı alanı görmek isterseniz yaptığı her işte oldukça iyi işler çıkaran Box Brown’ın 2016’da yazdığı eser ile Tetris’i yaşayan dünyaya nasıl getirdiğini okuyabilirsiniz! 

9 – Laika 

Dünyayı bizimle birlikte paylaşan canlıları besin zincirinin tepelerine yerleşmeye başladığımızdan beri sürekli kendi amaçlarımıza hizmet etmeleri için kullanıyoruz.  Buna farklı bakış açıları da olabileceği gibi sonucu açıkçası tartışmasız. Hayvanlar ve bitkiler bize medeniyet yolculuğumuzda pek çok insan kavminden daha çok yardım ettiler. İşte o hayvanlardan bir tanesi Laika. 

Laika aynı zamanda tüm insanlık tarihinde derin uzaya giden ilk canlı. Rusya’lı bir sokak köpeği. Nick Abadzis, 2007’de çıkan grafik romanında işte belkide milyarlarca insandan fazla bilime hizmet etmiş ve ölene kadar karanlık uzayda sonsuz bir yalnızlığa mahküm edilmiş Laika’nın hikayesini anlatıyor...

İyi ki varsın Laika. 

 

8 – Baby’s in Black 

Eminim hepimiz büyük ekranda ya da televizyonda gördüğümüz zaman alabildiğimiz kadar keyif alıp o anların tadını çıkarmak istiyoruz. Ama bazen arkada çok daha derin ve hayatının içinden hikayeler yatıyor. İşte onlardan bir tanesi de Baby’s in Black. Aslında Beatles’la birlikte bir superstar hayatı yaşaması gerekirken genç yaşta beyin kanamasından vefat eden Stuart Sutcliffe’in hayatını Arne Bellstorf muhteşem yansıtıyor. 

7- March 

Kişisel favorimlerinden biri olan March, çok yakın zamanda Covid süresince vefat eden Amerikan senato üyesi John Lewis’in hayatını anlatıyor. Modern çağların gördüğü en önemli pasif direnişçilerden olan Lewis, Amerika’daki afro-amerikan toplumunun günümüzde her insan için gerekli olan haklara kavuşması adına büyük bedeller ödemiş, çaba sarfetmiş, kongreler, toplantılar, eylemler düzenlemiş ama asla şiddete başvurmamış büyük bir adam. 

March bir çizgi romandan çok bir tarih kitabı olayı yaşayanların gözünden olayın sonuçlarını yaşayanlara geçmişten bir mesaj. Başka bir deyişle sosyolojik bir anı kitabı. Nate Powell’ın tertemiz çizimleri ve Türk asıllı yazar Andrew Aydın’ın Lewis’in kendisiyle birlikte ortak yazdığı bu çizgi romanı mutlaka koleksiyonunuza katın. 

6-  Boxers and Saints 

Bir başka kişisel olarak devamlı önerebileceğim seri de Boxers and Saints. Dünyanın en eski topraklarından birine bir virüs gibi yayılan Batılı misyoner ve tüccarların Çin tarihine Cengiz Han’ı bile geride bırakacak etkilerini anlatan Boxers and Saints, 2 cildin de olayı farklı bakış açılarından ve karakterlerden anlatıyor. Gene Luan Yung’un kitabını 2016 yılında okuduğumda bu konu hakkında ne kadar az şey bildiğimden etkilenmiş ve konu özelinde karşı konulmaz bir araştırma dürtüsünün esiri olmuştum. 

Çin tarihinin en önemli olaylarından birini ve bu büyük medeniyetin gününü şekillendiren bu olaya 2 küçük savaşçı çocuğun perspektifinden bakarken hem Çin tarihi ve miti hakkında çok şey öğrenecek hem de insan ruhununu daha iyi keşfedeceksiniz. 

5 – Blankets 

Eminim pek çoğunuz Blankets’i duydu ya da okudu bile. Bana kalırsa çizgi roman tarihinde adı 20 yıl sonra çok daha başka bir seviyede anılacak Craig Thompson’ın otobiyografik grafik romanı, aslında çok tepeden bakarsak bir ergenlik hikayesi.  Bir kış kampında aşık olduğu kız üzerinden bir hikaye anlatan Thompson, aslında hepimizin yaşadığı veya yaşayacağı büyümenin çok sert ve soğuk gerçekliğini anlatıyor. Hayatın masumiyetinin gerçekliğe dönüştüğü o ilk dönemlerin sancılarında size bir rehber olabilecek çizgi roman 3 Harvey ve 2 Eisner ödülü kazandı. 

4-  300 

300’ü bu listeye almalı mıyım bilemedim çünkü Frank Miller ustanın adaptasyonu pek de realist sayılmaz, ama almaya karar verdikten sonra -sanırım biraz da torpille- yüksek de bir sıradan girdi. Çünkü bu çizgi romanları listelerken kafamın içinde rahatlıkla nasıl önerebilirim matematiği yapıyorum ve 300 bunlar içerisinde en kolayı. Dünyanın daha genç olduğu bir dönemde, tarihin o güne kadar gördüğü belki de en epik savunmalarından birini sergileyen 300 Sparta’lının hikayesini anlatıyor. 

Aslında hepiniz filmi izlediniz, Thermopilde ne olduğunu biliyorsunuz ama bir de Miller’ın müthiş dilinden deneyin! 

3 – Pride of Baghdad 

Amerikalılar dünyanın bu taraflarına demokrasi getirmeye başladıklarını söylediklerinde ben yeni liseye başlamıştım olayları ne kadar takip edebildim, ne kadar oldukları gibi görebildim bilmiyorum ama 2008 gibi Pride of Baghdad’ı okuduğumda bu sefer üniversitede hayatı çok daha iyi anladığını sanan biriydim. Bana getirilen demokrasinin ne kadar yıkıcı olduğunu bu çizgi roman kadar güzel anlatan bir şey olmadı. 

2003 yılında gerçekten Bağdad hayvanat bahçesinden kaçan 4 aslanın gerçek hikayesini anlatan Pride of Baghdad çıktığı sene de en iyi grafik roman ödülünü de kazandı. Ezopyan bir stilde okuduğumuz aslanların hepsinini hikayenin sonunda Irak Savaşına bakış açısını da görüyoruz. Hakim bir yaratığın hapis ve özgürlük dilemasını savaş çemberinde yoğuran Vaughan gerçekten bana kalırsa ölümsüz bir eser ortaya çıkardı. 

2 – Ed Piskor’s Hip Hop Family Tree 

Ed Piskor’la açıkçası bu çizgi romanla değil, daha sonra ana akıma yaptığ X-Men serisiyle tanıştım. Ama tarzını o kadar sevdim ki diğer işlerini de okumak istedim, onlar da beni zaten benden önce de bayağı beğenilen Hip Hop Family Tree’ye getirdi. Adından da anlayabileceğiniz gibi bir aile albümü bu çizgi roman!  

2012-2016 arasında devam eden seri bir hip-hop ve müzik fanı olan Piskor’un 70’ler underground hip-hop kültürünün gelişimini mü-kem-mel bir dil ve çizimle anlatıyor! Grandmaster Flash’tan, Dr.Dre’ye Beastie Boys’dan Biggie’ye kadar pek çok konuğu olan seriyi eğer bir hip-hop ya da genel olarak müzik severseniz kaçırmayın derim. 

1- Persepolis 

Bugüne kadarki toplamalar içerisinde liste başını seçmenin en kolay olduğu listeye ise çizgi roman eklemenin en zor olduğu yazım oldu açıkçası. Doğrudan birinci bile olabilecek Maus, Templar, Footnotes in Gaza’yı listeyi bile alamadım. 

Yine de böyle bir yazı yazmaya karar verdiğimde kafamdaki liste başı belliydi Persepolis. Persepolis, bilinenin aksine halkına zülum eden Şah sonrası gelen daha da baskıcı bir rejimin kadim İran medeniyeti üzerinde modern zamanlardaki etkisini anlatan gerçekten çok çok çok önemli bir çizgi roman. 

Persepolis, Marjane Satrapi’nin Avusturya’ya uzanan hayatı üzerinden memleketini terk etmek zorunda kalan bir gencin hikayesini anlatıyor. 

Blog Etiketleri :
IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.